Açılış Saatleri
  • Pazartesi :Kapalı
  • Salı :Kapalı
  • Çarşamba :Kapalı
  • Perşembe :Kapalı
  • Cuma :Kapalı
  • Cumartesi :Kapalı
  • Sunday :Kapalı

Osmanlıların İstanbul’un fethetmesinin de öncesinde, eski kaynaklarda Bizans’ı Anadolu’ya bağlayan bir yol olduğu belirtilir. Bu yolu o zamanlar ticaret kervanları ve ordular kullanırlardı. Daha sonra Osmanlılar zamanında daha da önem kazanır. Anadolu’ya çıkacak Osmanlı Ordusu, bugün sadece adı kalan Haydarpaşa Çayırı’nda toplanır; sefer hazırlıklarını burada yaparlardı.

Bağdat Yolu ismini alışı ise, Osmanlı Padişahı IV. Murat’ın Bağdat’a yaptığı ve Osmanlıların zaferi ile sonuçlanan “Bağdat Seferi”ne bağlanır. Osmanlı Padişahı IV. Murat, İranlılar tarafından alınan Bağdat’ı geri alabilmek için seferberlik başlatır.

Bağdat’ı İranlılardan almak için yola çıkan Osmanlı ordusu bu seferden zaferle döner. Ordunun İstanbul´dan sefere çıkarken izlediği yol artık Bağdat yoludur ve öyle anılır. Bağdat yolu, Üsküdar Meydanı’ndan başlar, Karacaahmet Mezarlığı’nın arasından ve Haydarpaşa Çayırı’ndan geçerek Bostancı Köprüsü’ne ulaşırdı.

Bugünkü Bağdat Caddesi üzerinde Osmanlı döneminde yapılan menzil çeşmeleri ve namazgahları vardı. Bunların en önemlileri Haydarpaşa Çayırı’nda bulunan Ayrılık Çeşmesi, bugün yerinde izi bile kalmayıp sadece adı kalan Söğütlüçeşme, yol genişletme çalışmaları sırasında yeri değiştirilen Selamiçeşme, Vonder Goltz’un haritasında yeri belirtilen Çınardibi olarak bilinen yerde, yerinde ulu bir çınar ağacı bulunan Çobançeşmesi. Bostancı’da ise Çatalçeşme ile Bostancı Meydanı’nda bulunan ve birkaç kez yeri değiştirilen Bostancı Çeşmesi sayılabilir. Bugünkü Bostancı Çeşmesi’nin bulunduğu yerin yanındaki namazgah taşı da anlamını yitirmiş bir şekilde çeşmenin yanında ve asıl yerinden çok uzakta bulunmaktadır.

Kadıköy’ün asıl gelişmesinin II. Abdülhamit döneminde olduğu bilinir. O dönemde saraya yakın oturmak isteyen birçok Osmanlı Paşası ve devlet görevlileri Kadıköy’de arazi satın alarak köşkler ve evler yaptırmışlardır. Bu yerleşimlerin çoğu Bağdat Caddesi tarafında olmuştur. Bugün cadde üzerinde sayıları oldukça azalan bu konaklar ve evler, Bağdat Caddesi’nin ilk evlerini oluşturmuştur.

İstanbul Şehremaneti, bugünkü deyişle İstanbul Belediyesi tarafından 1918’de yayınlanan şehir planında Kurbağalıdere ve Kızıltoprak arası Bağdat Caddesi olarak gösterilmiş; daha sonraları 1934 yılında yayınlanan şehir rehberinde ise Kurbağalıdere’den başlayarak bugünkü Fenerbehçe Stadı’nın yanından devam eden ve Bostancı Köprüsü’ne kadar uzanan cadde, Bağdat Caddesi adını almıştır.

Bağdat Caddesi

Osmanlıların İstanbul’un fethetmesinin de öncesinde, eski kaynaklarda Bizans’ı Anadolu’ya bağlayan bir yol olduğu belirtilir. Bu yolu o zamanlar ticaret kervanları ve ordular kullanırlardı. Daha sonra Osmanlılar zamanında daha da önem kazanır. Anadolu’ya çıkacak Osmanlı Ordusu, bugün sadece adı kalan Haydarpaşa Çayırı’nda toplanır; sefer hazırlıklarını burada yaparlardı.

Bağdat Yolu ismini alışı ise, Osmanlı Padişahı IV. Murat’ın Bağdat’a yaptığı ve Osmanlıların zaferi ile sonuçlanan “Bağdat Seferi”ne bağlanır. Osmanlı Padişahı IV. Murat, İranlılar tarafından alınan Bağdat’ı geri alabilmek için seferberlik başlatır.

Bağdat’ı İranlılardan almak için yola çıkan Osmanlı ordusu bu seferden zaferle döner. Ordunun İstanbul´dan sefere çıkarken izlediği yol artık Bağdat yoludur ve öyle anılır. Bağdat yolu, Üsküdar Meydanı’ndan başlar, Karacaahmet Mezarlığı’nın arasından ve Haydarpaşa Çayırı’ndan geçerek Bostancı Köprüsü’ne ulaşırdı.

Bugünkü Bağdat Caddesi üzerinde Osmanlı döneminde yapılan menzil çeşmeleri ve namazgahları vardı. Bunların en önemlileri Haydarpaşa Çayırı’nda bulunan Ayrılık Çeşmesi, bugün yerinde izi bile kalmayıp sadece adı kalan Söğütlüçeşme, yol genişletme çalışmaları sırasında yeri değiştirilen Selamiçeşme, Vonder Goltz’un haritasında yeri belirtilen Çınardibi olarak bilinen yerde, yerinde ulu bir çınar ağacı bulunan Çobançeşmesi. Bostancı’da ise Çatalçeşme ile Bostancı Meydanı’nda bulunan ve birkaç kez yeri değiştirilen Bostancı Çeşmesi sayılabilir. Bugünkü Bostancı Çeşmesi’nin bulunduğu yerin yanındaki namazgah taşı da anlamını yitirmiş bir şekilde çeşmenin yanında ve asıl yerinden çok uzakta bulunmaktadır.

Kadıköy’ün asıl gelişmesinin II. Abdülhamit döneminde olduğu bilinir. O dönemde saraya yakın oturmak isteyen birçok Osmanlı Paşası ve devlet görevlileri Kadıköy’de arazi satın alarak köşkler ve evler yaptırmışlardır. Bu yerleşimlerin çoğu Bağdat Caddesi tarafında olmuştur. Bugün cadde üzerinde sayıları oldukça azalan bu konaklar ve evler, Bağdat Caddesi’nin ilk evlerini oluşturmuştur.

İstanbul Şehremaneti, bugünkü deyişle İstanbul Belediyesi tarafından 1918’de yayınlanan şehir planında Kurbağalıdere ve Kızıltoprak arası Bağdat Caddesi olarak gösterilmiş; daha sonraları 1934 yılında yayınlanan şehir rehberinde ise Kurbağalıdere’den başlayarak bugünkü Fenerbehçe Stadı’nın yanından devam eden ve Bostancı Köprüsü’ne kadar uzanan cadde, Bağdat Caddesi adını almıştır.

Özellikler
Yorum
Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?
İnceleme bırak
Hizmet: Fiyat: Kalite: Diğerleri:

Bir cevap yazın