Açılış Saatleri
  • Pazartesi :Kapalı
  • Salı :Kapalı
  • Çarşamba :Kapalı
  • Perşembe :Kapalı
  • Cuma :Kapalı
  • Cumartesi :Kapalı
  • Sunday :Kapalı

Osmanlı döneminde Simkeşhane, gümüş tel çekme ve iplik yapma işlemlerini yapan imalathanelerin bulunduğu yer. Bizans dönemindeki şimkeşhane şimdiki Hadım Atik Ali Paşa Camii’nin olduğu yerdeymiş. Sonra şimdiki yerine taşınıyor. İnşaa edildiği alan Roma döneminde, ortasında Zafer Takı bulunan Tauri Forumu içinde kalıyor. Simkeşhane, Fatih tarafından 1463’de yaptırılıyor. Fatih’in İstanbul’da yaptırdığı üç yapıdan biri. Diğer ikisi Fatih Camii ile Galata Bedesteni. Yapı zamanla 18 yüzyılda yaşayan III. Ahmet’in annesi Gülnuş Valide Sultan’ın vakfiyesi haline geliyor, ciddi bir onarımdan geçirilerek üst yapısı değiştiriliyor. Bugün görünen yapı bu değişmiş yapı. Önündeki kaldırımlarda 5. yüzyıldan kalma Bizans Zafer Takı’nın mermerleri bulunuyor. Simkeşhâne’de yapılacak imalât için öncelikli olarak altın, gümüş, kömür gibi malzemelerle hadde, kal ocağı ve çıkrıktan ibaret aletlere ihtiyaç vardı. Malzemenin hazırlanması için sim ve altının eritilmesi, ipeğin bükülmesi ve boyanması gerekirdi. İmalât aşamasında ise çeşitli türlerde tel çekilmesi ve kılaptan sarılması işlemleri gelirdi. Elde edilen teller başta resmî elbiseler olmak üzere serâser, kemha ve diğer telli kumaşlarla ev eşyalarının imalinde kullanılırdı. Simkeşhâne mâmullerinin satılmasında belli kurallar vardı. Meselâ İstanbul’a bağlı olmakla birlikte ayrı bir emin tarafından yönetilen Bursa Simkeşhânesi’nin mâmulleri İstanbul’da pazarlanamazdı.


XVIII. yüzyıl sonlarına doğru, özellikle 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonrasında Simkeşhâne büyük bir krize girmiştir. Yeterli gümüşün sağlanamaması kaçakçılığı körüklemiş, bu da mukātaa gelirlerinin düşmesine sebep olmuştur. Simkeşhâne, Darphâne’ye olan yüklü miktardaki borcunu ödeyemez duruma düşmüş, birçok esnaf iş yerlerini kapatmak zorunda kalmış, koltukçuluk faaliyetleri artmıştır. XIX. yüzyılda ise simkeşlik sanatının cazibesini yitirmesi üzerine simkeş esnafı başka işlere yönelmeye başlamıştır. Sultan Abdülaziz döneminde kurulan Islâh-ı Sanâyi Komisyonu’nun çalışmaları çerçevesinde simkeş ve kılaptancı esnafının talepleri üzerine Simkeşhâne’nin ıslahı hususunda girişimlerde bulunulmuş, 1866’da kurulması kararlaştırılan Simkeşler Şirketi sayesinde Simkeşhâne’nin tekrar faaliyete geçirilmesi düşünülmüş, 1867’de Simkeşhâne tamir edilmiş ve giriş kapısının üst kısmına Ali Rızâ Efendi hattıyla, “Sîmkeşhâne-i Âmire” yazılı bir levha konulmuştur. Simkeşhâne’nin faaliyetini düzensiz de olsa XX. yüzyıla kadar sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Ancak bu asrın başlarında simkeş esnafı dağılmış, zamanla harabe haline gelen Simkeşhâne, İstanbul’un işgali esnasında İngilizler tarafından kapatılmıştır. 1930’lu yıllarda binanın rölövesi çıkarılmış, fakat gelişigüzel bir şekilde esnafa kiralanmıştır. 5 Mart 1956 tarihinde mühürlenen Simkeşhâne’nin daha sonraki yıllarda Beyazıt-Aksaray yolunun genişletilmesi esnasında üç cephesi yıkılmış, sadece arka cephesi bırakılmıştır. Yapılan onarımlarla mevcut bina 1981 yılında kütüphaneye çevrilmiş olup halen İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Eski binanın cephesinde vaktiyle yer alan ve 1957’de ortadan kaldırılan Emetullah Gülnûş Vâlde Sultan Sebili’nin yerine yakın zamanda kötü bir taklidi yapılarak monte edilmiştir.

Simkeşhane

Osmanlı döneminde Simkeşhane, gümüş tel çekme ve iplik yapma işlemlerini yapan imalathanelerin bulunduğu yer. Bizans dönemindeki şimkeşhane şimdiki Hadım Atik Ali Paşa Camii’nin olduğu yerdeymiş. Sonra şimdiki yerine taşınıyor. İnşaa edildiği alan Roma döneminde, ortasında Zafer Takı bulunan Tauri Forumu içinde kalıyor. Simkeşhane, Fatih tarafından 1463’de yaptırılıyor. Fatih’in İstanbul’da yaptırdığı üç yapıdan biri. Diğer ikisi Fatih Camii ile Galata Bedesteni. Yapı zamanla 18 yüzyılda yaşayan III. Ahmet’in annesi Gülnuş Valide Sultan’ın vakfiyesi haline geliyor, ciddi bir onarımdan geçirilerek üst yapısı değiştiriliyor. Bugün görünen yapı bu değişmiş yapı. Önündeki kaldırımlarda 5. yüzyıldan kalma Bizans Zafer Takı’nın mermerleri bulunuyor. Simkeşhâne’de yapılacak imalât için öncelikli olarak altın, gümüş, kömür gibi malzemelerle hadde, kal ocağı ve çıkrıktan ibaret aletlere ihtiyaç vardı. Malzemenin hazırlanması için sim ve altının eritilmesi, ipeğin bükülmesi ve boyanması gerekirdi. İmalât aşamasında ise çeşitli türlerde tel çekilmesi ve kılaptan sarılması işlemleri gelirdi. Elde edilen teller başta resmî elbiseler olmak üzere serâser, kemha ve diğer telli kumaşlarla ev eşyalarının imalinde kullanılırdı. Simkeşhâne mâmullerinin satılmasında belli kurallar vardı. Meselâ İstanbul’a bağlı olmakla birlikte ayrı bir emin tarafından yönetilen Bursa Simkeşhânesi’nin mâmulleri İstanbul’da pazarlanamazdı.


XVIII. yüzyıl sonlarına doğru, özellikle 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonrasında Simkeşhâne büyük bir krize girmiştir. Yeterli gümüşün sağlanamaması kaçakçılığı körüklemiş, bu da mukātaa gelirlerinin düşmesine sebep olmuştur. Simkeşhâne, Darphâne’ye olan yüklü miktardaki borcunu ödeyemez duruma düşmüş, birçok esnaf iş yerlerini kapatmak zorunda kalmış, koltukçuluk faaliyetleri artmıştır. XIX. yüzyılda ise simkeşlik sanatının cazibesini yitirmesi üzerine simkeş esnafı başka işlere yönelmeye başlamıştır. Sultan Abdülaziz döneminde kurulan Islâh-ı Sanâyi Komisyonu’nun çalışmaları çerçevesinde simkeş ve kılaptancı esnafının talepleri üzerine Simkeşhâne’nin ıslahı hususunda girişimlerde bulunulmuş, 1866’da kurulması kararlaştırılan Simkeşler Şirketi sayesinde Simkeşhâne’nin tekrar faaliyete geçirilmesi düşünülmüş, 1867’de Simkeşhâne tamir edilmiş ve giriş kapısının üst kısmına Ali Rızâ Efendi hattıyla, “Sîmkeşhâne-i Âmire” yazılı bir levha konulmuştur. Simkeşhâne’nin faaliyetini düzensiz de olsa XX. yüzyıla kadar sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Ancak bu asrın başlarında simkeş esnafı dağılmış, zamanla harabe haline gelen Simkeşhâne, İstanbul’un işgali esnasında İngilizler tarafından kapatılmıştır. 1930’lu yıllarda binanın rölövesi çıkarılmış, fakat gelişigüzel bir şekilde esnafa kiralanmıştır. 5 Mart 1956 tarihinde mühürlenen Simkeşhâne’nin daha sonraki yıllarda Beyazıt-Aksaray yolunun genişletilmesi esnasında üç cephesi yıkılmış, sadece arka cephesi bırakılmıştır. Yapılan onarımlarla mevcut bina 1981 yılında kütüphaneye çevrilmiş olup halen İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Eski binanın cephesinde vaktiyle yer alan ve 1957’de ortadan kaldırılan Emetullah Gülnûş Vâlde Sultan Sebili’nin yerine yakın zamanda kötü bir taklidi yapılarak monte edilmiştir.

Özellikler
Yorum
Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?
İnceleme bırak
Hizmet: Fiyat: Kalite: Diğerleri:

Bir cevap yazın

Benzer İlanlar