Açılış Saatleri
  • Pazartesi :Kapalı
  • Salı :Kapalı
  • Çarşamba :Kapalı
  • Perşembe :Kapalı
  • Cuma :Kapalı
  • Cumartesi :Kapalı
  • Sunday :Kapalı

Üç Mihraplı Camii, Fatih dönemi ulemasından (bazı kaynaklarda Fatih’in hocası) Kırımlı Hoca Hayrettin Efendi tarafından, 1469-1478 yılları arasında yaptırılmıştır. Caminin yapılmasına, Müslüman esnafın burada fazla olmaması dolayısıyla karşı çıkanlar vardı. Ancak zaman içinde Müslüman halkın buralarda fazlalaşması ile cami de cemaate yetmez olmuştur. Hoca Hayrettin veya Kazancılar Camii olarak da anılır.Caminin yanındaki arsa, Şam kadısı iken ölen oğlu Ahmet Efendinin karısına aittir. Hoca geline: “O arsayı ver, camiye katıp genişletelim” dediğinde gelin: “Bir şartla veririm. İlavede benim için de bir mihrap yaptıracaksın” der ve hadise uzar. Bu hikâye Fatih Sultan Mehmet’e ulaşır. Fatih hocaya: “O ilaveyi yap, gelinin ve benim için de birer mihrap yap” der. Böylece büyütülen cami üç mihraplı olmuştur. Cami vakfiyesinde mihrapların kullanılma usulü şu şekilde kayıtlıdır: “Ortadaki mihrap Fatih Sultan Mehmet için yapıldığından cuma, bayram ve teravih namazlarında hoca bu mihrapta yer alacaktır. Diğer namazlar için, sırayla öbür mihraplar kullanılacaktır.”

Üç Mihraplı Camii‘nin ilk yapılan bölümündeki iki pencere büyütülerek ek binanın irtibatı sağlanmıştır. İlk binanın tavanı kubbeli, ek binanın tavanı düz ve ahşap kaplamalıdır. Ek bina yarım metre daha yüksekte yapıldığın¬dan asıl bölüme üç basamak inilerek geçilmektedir. Küçük ve ahşaptan olan vaaz kürsüsü iki bölümün arasındadır. Ahşap minber son yapılan bölümün sağ köşesindedir.
Yapı zaman içinde yıkımlara uğradığından 2. Abdülhamid döneminde, ek bina çatılı olarak yeniden yaptırılmıştır. 1956 depreminde zarar gören cami, 1959- 1960 yıllarında onarılmıştır. Yıkılan minaresi yeniden yapılmış, revak ve pencereleri ince kesme taşla örülmüştür.

Duvarlar tamamen moloz taşla örülmüşken, tamirlerde kesme taş kullanılmıştır. Kubbe, baklavalı bir kasnağa oturmuştur. Caminin alt pencereleri dikdörtgen, üsttekiler yuvarlak kemerlidir. Girişin üzerinde kadınlar mahfili bulunmaktadır. Duvarlar kısmen mermerle kaplanmıştır. Silindir biçimindeki minarenin şerefesi altında bir sıra kirpi korniş bulunmaktadır.

Ek binadaki son cemaat yerinde, iki sütun arası camekânla kapatılmıştır. Bazı camilerde görülen bu camekânlar, soğuk havaya karşı korunmada ve ayakkabı koymakta kullanışlı olsa da yapıların estetiğini de bozmaktadır.
Hoca Hayrettin’in mezarı, mihrap duvarının arkasındadır.

Üç Mihraplı Camii

Üç Mihraplı Camii, Fatih dönemi ulemasından (bazı kaynaklarda Fatih’in hocası) Kırımlı Hoca Hayrettin Efendi tarafından, 1469-1478 yılları arasında yaptırılmıştır. Caminin yapılmasına, Müslüman esnafın burada fazla olmaması dolayısıyla karşı çıkanlar vardı. Ancak zaman içinde Müslüman halkın buralarda fazlalaşması ile cami de cemaate yetmez olmuştur. Hoca Hayrettin veya Kazancılar Camii olarak da anılır.Caminin yanındaki arsa, Şam kadısı iken ölen oğlu Ahmet Efendinin karısına aittir. Hoca geline: “O arsayı ver, camiye katıp genişletelim” dediğinde gelin: “Bir şartla veririm. İlavede benim için de bir mihrap yaptıracaksın” der ve hadise uzar. Bu hikâye Fatih Sultan Mehmet’e ulaşır. Fatih hocaya: “O ilaveyi yap, gelinin ve benim için de birer mihrap yap” der. Böylece büyütülen cami üç mihraplı olmuştur. Cami vakfiyesinde mihrapların kullanılma usulü şu şekilde kayıtlıdır: “Ortadaki mihrap Fatih Sultan Mehmet için yapıldığından cuma, bayram ve teravih namazlarında hoca bu mihrapta yer alacaktır. Diğer namazlar için, sırayla öbür mihraplar kullanılacaktır.”

Üç Mihraplı Camii‘nin ilk yapılan bölümündeki iki pencere büyütülerek ek binanın irtibatı sağlanmıştır. İlk binanın tavanı kubbeli, ek binanın tavanı düz ve ahşap kaplamalıdır. Ek bina yarım metre daha yüksekte yapıldığın¬dan asıl bölüme üç basamak inilerek geçilmektedir. Küçük ve ahşaptan olan vaaz kürsüsü iki bölümün arasındadır. Ahşap minber son yapılan bölümün sağ köşesindedir.
Yapı zaman içinde yıkımlara uğradığından 2. Abdülhamid döneminde, ek bina çatılı olarak yeniden yaptırılmıştır. 1956 depreminde zarar gören cami, 1959- 1960 yıllarında onarılmıştır. Yıkılan minaresi yeniden yapılmış, revak ve pencereleri ince kesme taşla örülmüştür.

Duvarlar tamamen moloz taşla örülmüşken, tamirlerde kesme taş kullanılmıştır. Kubbe, baklavalı bir kasnağa oturmuştur. Caminin alt pencereleri dikdörtgen, üsttekiler yuvarlak kemerlidir. Girişin üzerinde kadınlar mahfili bulunmaktadır. Duvarlar kısmen mermerle kaplanmıştır. Silindir biçimindeki minarenin şerefesi altında bir sıra kirpi korniş bulunmaktadır.

Ek binadaki son cemaat yerinde, iki sütun arası camekânla kapatılmıştır. Bazı camilerde görülen bu camekânlar, soğuk havaya karşı korunmada ve ayakkabı koymakta kullanışlı olsa da yapıların estetiğini de bozmaktadır.
Hoca Hayrettin’in mezarı, mihrap duvarının arkasındadır.

Özellikler
Yorum
Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?
İnceleme bırak
Hizmet: Fiyat: Kalite: Diğerleri:

Bir cevap yazın