Kategori : Yerleşkeler
Açılış Saatleri
  • Pazartesi :Kapalı
  • Salı :Kapalı
  • Çarşamba :Kapalı
  • Perşembe :Kapalı
  • Cuma :Kapalı
  • Cumartesi :Kapalı
  • Sunday :Kapalı

Yunanca adı Antigoni olan İstanbul ‘ un 3. büyük  adası olan Burgazada’ nın yüzey görümü yuvarlak biçimindedir.Burgazada’ nın en yüksek tepesi “Bayrak Tepesi”dir. Kızılçam ormanları ile kaplı adaya,  Büyük İskender’ in generalinin babasını Antigone’ nin  adaya kale yaptırması üzerine onun adı  ile anılmıştır. Daha sonraları Yunanca’da  kale/burç  anlamına gelen  Burgaz (Pyrgos) adı verilmiştir.Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Metodios’ un ada  mahsende yedi yıl esir edildiğinden bahsedilmektedir. Bu gün sözü geçen mahsenin  üzerinde Ayios İoannis Kilisesi bulunduğu  söylenmektedir. Tarihi kaynaklarda, bu kilise altında 11 basamaklı bir zindan bulunduğunun Metodios’ un,  bu zindanda tutulduktan sora üzerine inşaa  edilen kilisede rahiplik yaptığından bahsedilmektedir. 17. yy da Evliya Çelebi’ nin Seyahatnamesi’ nde yazdığına göre, adanın Rum halkının çok az sayıda Yahudi ve Ermeniler’ den  oluştuğundan bahsedilir.

 

Evliya Çelebi’nin ada ile ilgili yazısında bahsettiği, “Kalesi deniz kıyısında yalçın kayalar üzerinde dört köşe küçük bir kaledir. Ada 10 mil genişlikte ve oldukça verimlidir. 300 kadar bahçeli tatlı suyu olan kuyulu evleri vardır. Halkı Rum’dur. Mamur kiliseleri vardır. Keçi ve tavşan gayet boldur. Dağlardaki bağların hesabı yoktur. Halkı zengin gemicilerdir” ifadesi ile adanın coğrafi özelliklerinden de bahsetmektedir.

 

Heybeliada ile arasındaki mesafe 1 kilometre olan ada; çağdaş edebiyatın yazarlarından “Sait Faik Abasıyanık“ a da ev sahipliği yapmıştır. Hayatının bir bölümünü bu adada geçiren yazarın hikayelerinde  Burgazadası  ve diğer İstanbul Adaları’ nın önemli bir yer tuttuğundan bahsedilir. Yazarın ölümünden sonra evi müze haline getirilen evi, adayı ziyaret edenlerin gezmelerine açıktır.

 

Adada bulunan tek cami özelliği olan Burgazadası Cami 1953 yılında İstanbul’un fethinin 500 yıl anısı adına yapılmıştır.Ada,  ağaçlar ve yeşillikler dolu Heybeliada ve Kaşık Adasına baktığı için manzara yönünden avantajlıdır. Çam ormanları ve zarif sahilleri ve ahşap köşkleri ile İstanbul un sevilen bir köşesidir. Adanın en güzel ahşap köşkleri,  Heybeliada ve Kaşıkadası’ na bakan tarafında yer alan köşklerdir.  Adanın doğu yönünde,  ucunda  fener bulunan bir burun vardır.  (Mezarlık Burnu /Kumbaros Burnu) Batı yönünde ise güneşin batışındaki muhteşem manzarası ile ünlü Kalpazankaya mevkii vardır. Adanın tarihinde; Türkiye’ nin ilk kalp parasının basıldığı yer olarak bilinir.

 

 Adanın Çam Ormanlarının olması nedeni ile 1928 yılında kurulan “Burgaz Adası Sanatoryumu”  Türkiye’ nin en eski sanatoryumlarından birisidir. Ayrıca Türkiye’ nin ilk hayvanat bahçesi bu ada da kurulmuştur.İstanbul’ daki  Rumların azalması adadaki Rum nüfusunu da etkilemiştir. Bu gün adada çok az bir Rum nüfusu kalırken Yahudilerin sayısı artmıştır. Buna rağmen adadaki Türklerin sayısı oldukça fazladır.

 

Adanın sol tarafında Avusturya Lisesi bulunmaktadır. 2003 yılında çıkan orman yangını sonrasında ağaçlık alanın bir bölümü yok olmuştur. Yangından sonra sivil toplum örgütlerinin ve orman müdürlüğünün 450 dönüm arazi üzerinde yaptığı çalışmalar büyük ölçüde olumlu sonuç vermiştir.

 

 

Burgaz Adası
Kategori : Yerleşkeler
Burgaz Adası

Yunanca adı Antigoni olan İstanbul ‘ un 3. büyük  adası olan Burgazada’ nın yüzey görümü yuvarlak biçimindedir.Burgazada’ nın en yüksek tepesi “Bayrak Tepesi”dir. Kızılçam ormanları ile kaplı adaya,  Büyük İskender’ in generalinin babasını Antigone’ nin  adaya kale yaptırması üzerine onun adı  ile anılmıştır. Daha sonraları Yunanca’da  kale/burç  anlamına gelen  Burgaz (Pyrgos) adı verilmiştir.Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Metodios’ un ada  mahsende yedi yıl esir edildiğinden bahsedilmektedir. Bu gün sözü geçen mahsenin  üzerinde Ayios İoannis Kilisesi bulunduğu  söylenmektedir. Tarihi kaynaklarda, bu kilise altında 11 basamaklı bir zindan bulunduğunun Metodios’ un,  bu zindanda tutulduktan sora üzerine inşaa  edilen kilisede rahiplik yaptığından bahsedilmektedir. 17. yy da Evliya Çelebi’ nin Seyahatnamesi’ nde yazdığına göre, adanın Rum halkının çok az sayıda Yahudi ve Ermeniler’ den  oluştuğundan bahsedilir.

 

Evliya Çelebi’nin ada ile ilgili yazısında bahsettiği, “Kalesi deniz kıyısında yalçın kayalar üzerinde dört köşe küçük bir kaledir. Ada 10 mil genişlikte ve oldukça verimlidir. 300 kadar bahçeli tatlı suyu olan kuyulu evleri vardır. Halkı Rum’dur. Mamur kiliseleri vardır. Keçi ve tavşan gayet boldur. Dağlardaki bağların hesabı yoktur. Halkı zengin gemicilerdir” ifadesi ile adanın coğrafi özelliklerinden de bahsetmektedir.

 

Heybeliada ile arasındaki mesafe 1 kilometre olan ada; çağdaş edebiyatın yazarlarından “Sait Faik Abasıyanık“ a da ev sahipliği yapmıştır. Hayatının bir bölümünü bu adada geçiren yazarın hikayelerinde  Burgazadası  ve diğer İstanbul Adaları’ nın önemli bir yer tuttuğundan bahsedilir. Yazarın ölümünden sonra evi müze haline getirilen evi, adayı ziyaret edenlerin gezmelerine açıktır.

 

Adada bulunan tek cami özelliği olan Burgazadası Cami 1953 yılında İstanbul’un fethinin 500 yıl anısı adına yapılmıştır.Ada,  ağaçlar ve yeşillikler dolu Heybeliada ve Kaşık Adasına baktığı için manzara yönünden avantajlıdır. Çam ormanları ve zarif sahilleri ve ahşap köşkleri ile İstanbul un sevilen bir köşesidir. Adanın en güzel ahşap köşkleri,  Heybeliada ve Kaşıkadası’ na bakan tarafında yer alan köşklerdir.  Adanın doğu yönünde,  ucunda  fener bulunan bir burun vardır.  (Mezarlık Burnu /Kumbaros Burnu) Batı yönünde ise güneşin batışındaki muhteşem manzarası ile ünlü Kalpazankaya mevkii vardır. Adanın tarihinde; Türkiye’ nin ilk kalp parasının basıldığı yer olarak bilinir.

 

 Adanın Çam Ormanlarının olması nedeni ile 1928 yılında kurulan “Burgaz Adası Sanatoryumu”  Türkiye’ nin en eski sanatoryumlarından birisidir. Ayrıca Türkiye’ nin ilk hayvanat bahçesi bu ada da kurulmuştur.İstanbul’ daki  Rumların azalması adadaki Rum nüfusunu da etkilemiştir. Bu gün adada çok az bir Rum nüfusu kalırken Yahudilerin sayısı artmıştır. Buna rağmen adadaki Türklerin sayısı oldukça fazladır.

 

Adanın sol tarafında Avusturya Lisesi bulunmaktadır. 2003 yılında çıkan orman yangını sonrasında ağaçlık alanın bir bölümü yok olmuştur. Yangından sonra sivil toplum örgütlerinin ve orman müdürlüğünün 450 dönüm arazi üzerinde yaptığı çalışmalar büyük ölçüde olumlu sonuç vermiştir.

 

 

Özellikler
Yorum
Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?
İnceleme bırak
Hizmet: Fiyat: Kalite: Diğerleri:

Bir cevap yazın