Kategori : Kaymakamlık
Konum : Çatalzeytin
Açılış Saatleri
  • Pazartesi :Kapalı
  • Salı :Kapalı
  • Çarşamba :Kapalı
  • Perşembe :Kapalı
  • Cuma :Kapalı
  • Cumartesi :Kapalı
  • Sunday :Kapalı
Çatalzeytin’in tarihçesini ayrıntılı inceleyebileceğimiz kaynaklar oldukça sınırlı. Bunun temel nedenlerinden birisi coğrafi alanın darlığı ve ekonomik değerler açısından çekici özelliklere sahip olmamasıdır.
Ulaşım sorunları gerek deniz yolu gerekse karayolu açısından alanın gözden ırak kalmasına yol açmıştır. Ginolu dışarıda tutulacak olursa bu tezi geçersiz kılacak verilere de ulaşılamamaktadır.
Yukarıdaki nedenlerle birlikte yüründüğünde Çatalzeytin’in tarihini çevresindeki gelişmelerden ele almak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Batı Karadeniz Bölgesi’nin en eski yerleşim alanlarından birisi Kastamonu’dur. Gölköy akınlarında ele geçirilen buluntular yerleşmenin Paleolitik Dönem’e kadar uzandığını göstermektedir.
Yine aynı tür araştırmalar Paleolitik Dönem’de Kastamonu kıyılarının yazılı tarih öncesi insanlarının avlanma ve toplayıcılık alanları olduğunu göstermektedir. Kastamonu yöresinin yazılı tarihinde ise ilk görülen kavim Kaşkalardır (gaşkalar, gaslar). Bunlar Hititlerin zamandaşı ve kuzey komşularıdırlar. Bu iki devlet Karadeniz nedeniyle uzun zaman çatışmışlardır.
MÖ 1200’lerde Karadeniz üzerinden gelen bir Deniz Kavimleri Göçü, Hititlerin yıkılması sonucunu doğurmuştur. Kavimlerden birisi olan Friglerin bir bölümü Kızılırmak havzasının batısından öteye gitmemiştir. Bu bilgi Friglerin bir süreliğine de olsa Çatalzeytin’i ellerinde tutmuş olabilecekleri tezini düşündürmektedir.
MÖ 695’te, Kafkaslarda bulunan İskitler yine bu alanda bulunan Kimmer oymaklarını yerlerinden sürünce Kimmer- ler Frigya’ya girdiler. Kimmer akmları öncesinde Karadeniz kıyılarında Karlar egemendi ve küçük yerleşim birimleri oluşturmuşlardı. Kimmerler Karlar’ı yerlerinden söküp, uzaklaştırdılar. Gidip, Kayra adını verdikleri Güney Ege’ye yerleştiler. Karlar’dan gemi yapımcılığını öğrenip, geliştiren Yunan halkları Marmara ve Karadeniz kıyılannı ele geçirdiler. Paflagonya kıyılarında yerleşme merkezleri kurdular. Sinop, bunlardan biridir.
Bu gelişme Çatalzeytin ve çevresinde erken Yunan yerleşmesine de işaret etmektedir. Lidyalılar ise başkentleri Sardes’ten başlayan ve Sinop’a uzanan bir ticaret yolu bırakmışlardır. MÖ 5 .yüzyıla gelindiğinde bölgede bu kez Pers egemenliği görülmektedir. Perslerin güç göstergelerinden olan sikkeler Sinop. Samsun ve Ereğli’de basıldığına göre Çatalzeytin’in de bu dönemde Pers egemenliğinde kalmış olduğunu ileri sürebiliriz.
Büyük İskender Pers İmparatorluğu’na son verince güçlenen Pontos Krallığı egemenlik alanını Bartın Çayı ile Kızılırmak arasında genişletti. Özellikle Kral Evpator döneminde Pontos Krallığı Amasra – Çankırı -Trabzon üçgeninde iyice güçlendi (MÖ 111).
Paflagonya, Roma’nın Asya seferinden de payını aldı. Pompeius Amasya’ya kadar geldi. Çankırı ve Kastamonu’yu Attalos’a bağışlarken kuzey’de Taşköprü’yü de içine alan bir il yapıldı; Pontus Palemoriaus ili… Bu arada bir Roma donanması da kıyılan denetim altına aldı.
Alan 9.yüzyıla kadar Bizans Dönemi’ni yaşadı ancak dönem ile ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmamaktadır. Selçuklu komutanlarından Emir Karatekin 1082’de kırı’yı ve Kastamonu yöresini, 1085’te de Sinop’a kıyıya yerleşti. Kastamonu yöresi Selçuklu. Danişmend ve Bizans malarına sahne olmakla kalmadı, sıkça el değiştirdi. Kösedağ Savaşı’na kadar da Selçuklu egemenliğinde ile Selçuklu Devleti’nin dağılmasının ardından Emir 1 Ttekin soyundan gelen Hüsamettin Çoban burada bir beylik kurdu. Ancak İlhanlılar’a boyun eğmek zorunda kaldı.
İlhanlılar Şemseddin Yaman Candar’a Eflani yöresini verdiler. Candar’ın yerine geçen oğlu Süleyman 1309’da bir baskınla Kastamonu’yu kısa bir zaman sinde de çevresini ele geçirdi. Süleyman Paşa dan sonra yerine geçen oğlu İbrahim Bey. 1341’de Karadeniz’de dik ve Ceneviz filosunu bozguna uğrattı. Bu da Kara kıyılarının, Çatalzeytin’i de kapsar biçimde Venedik ve Cenevizlilerin ilgi alanı olduğunu göstermektedir.
Osmanoğulları ile iyi yürüyen ilişkiler 1383’ten bozulma sürecine girdi. Candaroğulları Yıldırım Bayezid Dönemi’nde Osmanlı egemenliğini tanımak zorunda kalımışlarsa da Ankara Savaşı’ ndan hemen somra Timur, Çankırı, Kastamonu, Kalecik ve İnebolu’yu İsfendiyar Bey’e verdi.
Fatih 1461 yılında Candarogullan Beyliği ne son 1S46 Osmanlı Devlet Salnamesine göre Kastamonu’nun 5 sancağı vardı. Bunlar: Merkez, Hocaeli, Bolu, Viranşehir ve Sinop idi. 1867 Vilayet Nizamnamesine göre onu Merkez Sancağı’nın 9 ilçesi bulunmaktaydı. Merkez, Araç. İskilip, İnebolu, Cide, Safranbolu, Taşköprü, Daday ve Tosya.
1916’da İskilip, Kastamonu Merkez. Sancağı’ndan ayrılmış ve ilçe sayısı 8’e düşmüştür.
1896 tarihli salnamede Çatalzeytin’e en yakın alan ola- nı Devrekani sayılmakta ve köyleri verilmektedir. Bunlar; Ahiler. Kutucular, Kavuncular. Bulgurcular, Sakızcılar, Ce- lebler. Sipahiler, Kadılar, Kös tekçiler, Ketenciler, Fakihler, Pulcular. Saraçlar, Yağcılar, Kuşçular, Deveciler, Sütçüler, Avcılar. Aynacılar, Çuhacılar, Kömürcüler, Çerçiler, Ara- bacılar. Çömlekçiler, Kaymakçılar, Samancı, Salcı. Çörekçi. Balcı, Çavuş, Vezir, Sarıcı. Kapancı. Tarakçı, Bostancı, Bakırcı, Camcı, Kavukçu, Baltacı, Duacı, Çorbacı, Tüfekçi, Kırmacı, Sıpacı’dır.
Bu köy isimlerinden bazıları bugün Çatalzeytin sınırları içinde yer alan köy adlarıyla aynıdır. Saraçlar, Samancı, Tarakçı (Yukarısökü) gibi. Önemli seyyahların gezi anılarında da Çatalzeytin adı geçmemektedir. Belirgin olan yol güzergahı ise Kastamonu üzerinden Sinop’tur ki bu güzergah Lidyalıların yaptığı Sardes – Sinop ticaret yolunun son etabım işaret etmektedir.
Örneğin bölgeden söz eden Katip Çelebi’nin Cihannüma adlı eserinin Liva-i Kastamonu faslında Çatalzeytin geçme- mektedir. Yine Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Kastamonu ve Tosya’dan söz edilirken kıyıdan söz edilmemektedir. Sinop ile ilgili kayıtlara bakıldığında da Çatalzeytin adına rastlanmamaktadır.
Prof. Dr. Faruk Sümer’e göre Kastamonu, yöresinde 6 Kayı, 2 Karaevli, 5 Dodurga, 9 Avşar, 4 Çavuldur, 6 Çepni, 8 Eymür, 6 Yüregir, 8 İğdir, 3 Büğdüz adında yerleşim alanı bulunmaktadır ki bu da yörenin tam bir Oğuz yerleşmesine dönüştüğünü açıklamaktadır.
6 Çepni yerleşmesindin birisi de Çatalzeytin’de bulunmaktadır.
Kayıtların yetersizliği ilçe tarihine yönelen bu yazıyı da etkilemiş. genel çizgilerden ayrıntılara girilmesini önlemiştir.Ginolu ile ilgili ayrıntılar bu çalışma içerisinde aynca verileceği için dışarıda tutulması yeğlenmiştir. Yine de Ginolu’nun bugünkü Çatalzeytin’den bağımsız eski bir yerleşme olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Ginolu, bugün Konaklı köyüne bağlı bir mahalledir.
İkinci bir yerleşme alanı ise bugünkü adıyla Mamlay’dır (Mavro). Tarihi Osmanlı öncesine dayanan Mamlay’ın hareketli bir ekonomik yaşamı olduğu da bilinmektedir. Su değir- menleri ve hisarı, beziryağı üretim merkezi, demirci dükkanları bu bilgiyi kanıtlar niteliktedir. Bir başka ilginç bilgi de Osmanlı öncesinde Mamlay’dan Mısır’a kereste gönderildiği yönündedir. Ayrıca MamIay eteklerindeki Akçay (Zakro) üzerinde salcılık yapıldığı da bilinmektedir. Dikkat edilecek olursa Devrekani île ilgili verilen köy adlan arasında Salcı da bulunmaktadır.
Genel bir değerlendirme olarak Çatalzeytin çevresinde ve özellikle de Ginolu’da Karadeniz ticaretini uzun süre elinde tutmuş olan Venedik ve Ceneviz’in etkisi küçümsenmemelidir.
Çatalzeytin, Osmanlı Devleti’nin sonlarında, 1905’te bucak merkezi 1911’de de belediye örgütü kurulmuştur. İlk Belediye Başkanı Karahaliloğullarından Hüsnü Bey’dir.
Çatalzeytin 1 Haziran 1954 tarihinde ilçe yapıldığında 24 köyü bulunuyordu. Bu köyler: Çelebiler, Aşağısökü, Anca, Canlar, Celallar, Çubuklu, Dağköy, Köklüce, Konaklı, Kirazlı, Hamidiye, Kaşlıca, Çağlar, İsmail, Kayadibi. Kuğu, Kaymazlar, Kulfallar, Doğan, Kavakören, Samancı, Saraçlar, Yenibeyler, Yukarısökü. Aynı yıl Çatalzeytin Belediyesi kuruldu. Çelebiler köyü belediyeye bağlı mahalle yapıldı. Köy sayısı 23’e düştü.1957 yılında Türkeli ilçe olunca Ayancık’tan 12 köy (Farya, Epçeler, Paşalı, Piri, Çepni, Somay, Karacakaya, Hacıreis, Hacıreissökü, Çatak, Kavaklı, Yunuslar) Çatalzeytin’e geçti. Köy sayısı 35 oldu. Daha sonraki yıllarda (1959-1971 arasında) 1 köy Türkeli’den geçti, 5 köyün bölünmeleri sonucu köy sayısı 41’e yükseldi. 1959’da Fındıklı Çepni’den, 1961’de Duran Epçeler’den, 1968’de Güneşler Kavaklı’dan, 1968’de Sökü Hacırissökü’den, 1971’de Kuzsökü Yemişli’den ayrıldılar. Kızılcakaya köyü 1968’de Türkeli’den Çatalzeytin’e oylama sonucu geçti.
Nahiyelik döneminden beri Çatalzeytin’in en eski köylerinden olan Dağköy ve İsmail 1956, 1963 ve 2003 yıllarında 3 kez Bozkurt ilçesine geçmek için girişimde bulundular. Bu 2 köyün 3 başvurusu da kabul edilmedi. İlçeden göç hareketlerinin yönü yoğun olarak İstanbul, Karabük ve Zonguldak’ adır.
Kastamonu Çatalzeytin Kaymakamlığı
Kategori : Kaymakamlık
Konum : Çatalzeytin
Kastamonu Çatalzeytin Kaymakamlığı
Çatalzeytin’in tarihçesini ayrıntılı inceleyebileceğimiz kaynaklar oldukça sınırlı. Bunun temel nedenlerinden birisi coğrafi alanın darlığı ve ekonomik değerler açısından çekici özelliklere sahip olmamasıdır.
Ulaşım sorunları gerek deniz yolu gerekse karayolu açısından alanın gözden ırak kalmasına yol açmıştır. Ginolu dışarıda tutulacak olursa bu tezi geçersiz kılacak verilere de ulaşılamamaktadır.
Yukarıdaki nedenlerle birlikte yüründüğünde Çatalzeytin’in tarihini çevresindeki gelişmelerden ele almak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Batı Karadeniz Bölgesi’nin en eski yerleşim alanlarından birisi Kastamonu’dur. Gölköy akınlarında ele geçirilen buluntular yerleşmenin Paleolitik Dönem’e kadar uzandığını göstermektedir.
Yine aynı tür araştırmalar Paleolitik Dönem’de Kastamonu kıyılarının yazılı tarih öncesi insanlarının avlanma ve toplayıcılık alanları olduğunu göstermektedir. Kastamonu yöresinin yazılı tarihinde ise ilk görülen kavim Kaşkalardır (gaşkalar, gaslar). Bunlar Hititlerin zamandaşı ve kuzey komşularıdırlar. Bu iki devlet Karadeniz nedeniyle uzun zaman çatışmışlardır.
MÖ 1200’lerde Karadeniz üzerinden gelen bir Deniz Kavimleri Göçü, Hititlerin yıkılması sonucunu doğurmuştur. Kavimlerden birisi olan Friglerin bir bölümü Kızılırmak havzasının batısından öteye gitmemiştir. Bu bilgi Friglerin bir süreliğine de olsa Çatalzeytin’i ellerinde tutmuş olabilecekleri tezini düşündürmektedir.
MÖ 695’te, Kafkaslarda bulunan İskitler yine bu alanda bulunan Kimmer oymaklarını yerlerinden sürünce Kimmer- ler Frigya’ya girdiler. Kimmer akmları öncesinde Karadeniz kıyılarında Karlar egemendi ve küçük yerleşim birimleri oluşturmuşlardı. Kimmerler Karlar’ı yerlerinden söküp, uzaklaştırdılar. Gidip, Kayra adını verdikleri Güney Ege’ye yerleştiler. Karlar’dan gemi yapımcılığını öğrenip, geliştiren Yunan halkları Marmara ve Karadeniz kıyılannı ele geçirdiler. Paflagonya kıyılarında yerleşme merkezleri kurdular. Sinop, bunlardan biridir.
Bu gelişme Çatalzeytin ve çevresinde erken Yunan yerleşmesine de işaret etmektedir. Lidyalılar ise başkentleri Sardes’ten başlayan ve Sinop’a uzanan bir ticaret yolu bırakmışlardır. MÖ 5 .yüzyıla gelindiğinde bölgede bu kez Pers egemenliği görülmektedir. Perslerin güç göstergelerinden olan sikkeler Sinop. Samsun ve Ereğli’de basıldığına göre Çatalzeytin’in de bu dönemde Pers egemenliğinde kalmış olduğunu ileri sürebiliriz.
Büyük İskender Pers İmparatorluğu’na son verince güçlenen Pontos Krallığı egemenlik alanını Bartın Çayı ile Kızılırmak arasında genişletti. Özellikle Kral Evpator döneminde Pontos Krallığı Amasra – Çankırı -Trabzon üçgeninde iyice güçlendi (MÖ 111).
Paflagonya, Roma’nın Asya seferinden de payını aldı. Pompeius Amasya’ya kadar geldi. Çankırı ve Kastamonu’yu Attalos’a bağışlarken kuzey’de Taşköprü’yü de içine alan bir il yapıldı; Pontus Palemoriaus ili… Bu arada bir Roma donanması da kıyılan denetim altına aldı.
Alan 9.yüzyıla kadar Bizans Dönemi’ni yaşadı ancak dönem ile ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmamaktadır. Selçuklu komutanlarından Emir Karatekin 1082’de kırı’yı ve Kastamonu yöresini, 1085’te de Sinop’a kıyıya yerleşti. Kastamonu yöresi Selçuklu. Danişmend ve Bizans malarına sahne olmakla kalmadı, sıkça el değiştirdi. Kösedağ Savaşı’na kadar da Selçuklu egemenliğinde ile Selçuklu Devleti’nin dağılmasının ardından Emir 1 Ttekin soyundan gelen Hüsamettin Çoban burada bir beylik kurdu. Ancak İlhanlılar’a boyun eğmek zorunda kaldı.
İlhanlılar Şemseddin Yaman Candar’a Eflani yöresini verdiler. Candar’ın yerine geçen oğlu Süleyman 1309’da bir baskınla Kastamonu’yu kısa bir zaman sinde de çevresini ele geçirdi. Süleyman Paşa dan sonra yerine geçen oğlu İbrahim Bey. 1341’de Karadeniz’de dik ve Ceneviz filosunu bozguna uğrattı. Bu da Kara kıyılarının, Çatalzeytin’i de kapsar biçimde Venedik ve Cenevizlilerin ilgi alanı olduğunu göstermektedir.
Osmanoğulları ile iyi yürüyen ilişkiler 1383’ten bozulma sürecine girdi. Candaroğulları Yıldırım Bayezid Dönemi’nde Osmanlı egemenliğini tanımak zorunda kalımışlarsa da Ankara Savaşı’ ndan hemen somra Timur, Çankırı, Kastamonu, Kalecik ve İnebolu’yu İsfendiyar Bey’e verdi.
Fatih 1461 yılında Candarogullan Beyliği ne son 1S46 Osmanlı Devlet Salnamesine göre Kastamonu’nun 5 sancağı vardı. Bunlar: Merkez, Hocaeli, Bolu, Viranşehir ve Sinop idi. 1867 Vilayet Nizamnamesine göre onu Merkez Sancağı’nın 9 ilçesi bulunmaktaydı. Merkez, Araç. İskilip, İnebolu, Cide, Safranbolu, Taşköprü, Daday ve Tosya.
1916’da İskilip, Kastamonu Merkez. Sancağı’ndan ayrılmış ve ilçe sayısı 8’e düşmüştür.
1896 tarihli salnamede Çatalzeytin’e en yakın alan ola- nı Devrekani sayılmakta ve köyleri verilmektedir. Bunlar; Ahiler. Kutucular, Kavuncular. Bulgurcular, Sakızcılar, Ce- lebler. Sipahiler, Kadılar, Kös tekçiler, Ketenciler, Fakihler, Pulcular. Saraçlar, Yağcılar, Kuşçular, Deveciler, Sütçüler, Avcılar. Aynacılar, Çuhacılar, Kömürcüler, Çerçiler, Ara- bacılar. Çömlekçiler, Kaymakçılar, Samancı, Salcı. Çörekçi. Balcı, Çavuş, Vezir, Sarıcı. Kapancı. Tarakçı, Bostancı, Bakırcı, Camcı, Kavukçu, Baltacı, Duacı, Çorbacı, Tüfekçi, Kırmacı, Sıpacı’dır.
Bu köy isimlerinden bazıları bugün Çatalzeytin sınırları içinde yer alan köy adlarıyla aynıdır. Saraçlar, Samancı, Tarakçı (Yukarısökü) gibi. Önemli seyyahların gezi anılarında da Çatalzeytin adı geçmemektedir. Belirgin olan yol güzergahı ise Kastamonu üzerinden Sinop’tur ki bu güzergah Lidyalıların yaptığı Sardes – Sinop ticaret yolunun son etabım işaret etmektedir.
Örneğin bölgeden söz eden Katip Çelebi’nin Cihannüma adlı eserinin Liva-i Kastamonu faslında Çatalzeytin geçme- mektedir. Yine Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Kastamonu ve Tosya’dan söz edilirken kıyıdan söz edilmemektedir. Sinop ile ilgili kayıtlara bakıldığında da Çatalzeytin adına rastlanmamaktadır.
Prof. Dr. Faruk Sümer’e göre Kastamonu, yöresinde 6 Kayı, 2 Karaevli, 5 Dodurga, 9 Avşar, 4 Çavuldur, 6 Çepni, 8 Eymür, 6 Yüregir, 8 İğdir, 3 Büğdüz adında yerleşim alanı bulunmaktadır ki bu da yörenin tam bir Oğuz yerleşmesine dönüştüğünü açıklamaktadır.
6 Çepni yerleşmesindin birisi de Çatalzeytin’de bulunmaktadır.
Kayıtların yetersizliği ilçe tarihine yönelen bu yazıyı da etkilemiş. genel çizgilerden ayrıntılara girilmesini önlemiştir.Ginolu ile ilgili ayrıntılar bu çalışma içerisinde aynca verileceği için dışarıda tutulması yeğlenmiştir. Yine de Ginolu’nun bugünkü Çatalzeytin’den bağımsız eski bir yerleşme olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Ginolu, bugün Konaklı köyüne bağlı bir mahalledir.
İkinci bir yerleşme alanı ise bugünkü adıyla Mamlay’dır (Mavro). Tarihi Osmanlı öncesine dayanan Mamlay’ın hareketli bir ekonomik yaşamı olduğu da bilinmektedir. Su değir- menleri ve hisarı, beziryağı üretim merkezi, demirci dükkanları bu bilgiyi kanıtlar niteliktedir. Bir başka ilginç bilgi de Osmanlı öncesinde Mamlay’dan Mısır’a kereste gönderildiği yönündedir. Ayrıca MamIay eteklerindeki Akçay (Zakro) üzerinde salcılık yapıldığı da bilinmektedir. Dikkat edilecek olursa Devrekani île ilgili verilen köy adlan arasında Salcı da bulunmaktadır.
Genel bir değerlendirme olarak Çatalzeytin çevresinde ve özellikle de Ginolu’da Karadeniz ticaretini uzun süre elinde tutmuş olan Venedik ve Ceneviz’in etkisi küçümsenmemelidir.
Çatalzeytin, Osmanlı Devleti’nin sonlarında, 1905’te bucak merkezi 1911’de de belediye örgütü kurulmuştur. İlk Belediye Başkanı Karahaliloğullarından Hüsnü Bey’dir.
Çatalzeytin 1 Haziran 1954 tarihinde ilçe yapıldığında 24 köyü bulunuyordu. Bu köyler: Çelebiler, Aşağısökü, Anca, Canlar, Celallar, Çubuklu, Dağköy, Köklüce, Konaklı, Kirazlı, Hamidiye, Kaşlıca, Çağlar, İsmail, Kayadibi. Kuğu, Kaymazlar, Kulfallar, Doğan, Kavakören, Samancı, Saraçlar, Yenibeyler, Yukarısökü. Aynı yıl Çatalzeytin Belediyesi kuruldu. Çelebiler köyü belediyeye bağlı mahalle yapıldı. Köy sayısı 23’e düştü.1957 yılında Türkeli ilçe olunca Ayancık’tan 12 köy (Farya, Epçeler, Paşalı, Piri, Çepni, Somay, Karacakaya, Hacıreis, Hacıreissökü, Çatak, Kavaklı, Yunuslar) Çatalzeytin’e geçti. Köy sayısı 35 oldu. Daha sonraki yıllarda (1959-1971 arasında) 1 köy Türkeli’den geçti, 5 köyün bölünmeleri sonucu köy sayısı 41’e yükseldi. 1959’da Fındıklı Çepni’den, 1961’de Duran Epçeler’den, 1968’de Güneşler Kavaklı’dan, 1968’de Sökü Hacırissökü’den, 1971’de Kuzsökü Yemişli’den ayrıldılar. Kızılcakaya köyü 1968’de Türkeli’den Çatalzeytin’e oylama sonucu geçti.
Nahiyelik döneminden beri Çatalzeytin’in en eski köylerinden olan Dağköy ve İsmail 1956, 1963 ve 2003 yıllarında 3 kez Bozkurt ilçesine geçmek için girişimde bulundular. Bu 2 köyün 3 başvurusu da kabul edilmedi. İlçeden göç hareketlerinin yönü yoğun olarak İstanbul, Karabük ve Zonguldak’ adır.
Özellikler
Yorum
Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?
İnceleme bırak
Hizmet: Fiyat: Kalite: Diğerleri:

Bir cevap yazın